Teşkilat üyesi Özbekistan ve Kazakistan ile teşkilatın gözlemci ülkesi Türkmenistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne büyükelçi atadı. (Bu bir tanımadır da) Peki aynı devletler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni Tanıdılar mı? Bunun cevabını vermeden önce mevcut iktidarın yıllardır dile getirdiğim ve bu millete sattığı dünya lideri masalını hatırlatayım.

Bu iktidarın vatanseverlik söylemi gibi her şeyi konjonktüreldir. Yıllarca Lozana zafer dediler sonra bir sabah kalktılar yok hezimetmiş dediler. Bırakın Lozan’ı Montrö’yü, ülkenin kurucu değerleri ile uğraşmayı ve düşmanlıklar yaratmayı da, siz de mesela KKTC’ni bir kaç devlete tanıtın, gücünüzü gösterin ve ülke insanını da gururlandırın dedik ses gelmedi. Dünya lideri olduğunuzu söylüyorsunuz, sizden habersiz bölgede kuş uçmuyor, hiçbir masada Türkiye olmadan kartlar yeniden karılmıyor ama ortada bırakın bir başarıyı hep hezimet hep kaybediş. Zamanında Kıbrıs mücadelesinin kahraman ismi Rauf Denktaş’ı nerdeyse kovmaktan beter eden konjonktürel bir zihniyet bugün kalkmış vatan millet hamaseti satıyor. Yahu size kalsa bugün KKTC bile olmayacaktı ki bunu bile Rum kesimine borçluyuz.(AB oylamasında hayır dediler)

Şimdi bu iktidar nerdeyse çeyrek asırdır ülke yönetiyor ama KKTC’ni bir tek batı ülkesine tanıtabildi mi? Batı ülkelerini geçtik bir tek İslam ülkesine tanıtabildi mi? İslam ülkelerini de boşverin bir tek Türk devletine tanıttı mı? Hepsini geçtim kardeş ülke Azerbaycan’a bile tanıtamadılar yahu.

Ama dış politikada bir büyük başarıya daha imza atmayı başardılar. Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın da içinde bulunduğu Türk Devletleri Teşkilatı’nın mensupları (TDT) KKTC’ni tanımıyor ama Kuzey Kıbrıs Rum Yonetimine büyükelçi atıyor. Peki bu teşkilatın Aksakallılar Heyeti Başkanı kim? Binalı Yıldırım. Binali Yıldırım zaten CB Erdoğan’ın önemsemediği ve zaten bir kayıp olarak gördüğü konularda sahaya sürdüğü bir isim. Kanımca Türk Dünyası Aksakallılar Heyeti’nin başına da bu sebeple getirdi.

Egedeki adalarımız gibi, Kıbrıs gibi, Lozan ve Montrö gibi, Akdeniz’deki haklarımız gibi, Suriye siyasetimiz de “Su akar iktidar bakar” dan öteye geçmemektedir. Hep sonuçlarla muhatap olan, başarısızlıklarını hamasetle kapatmaya çalışan bir iktidar ile maalesef buraya kadar. Suriye’yi adım adım işgal eden, kuracağımız üssü yerle bir eden İsrail’e güya had bildiren (!) iktidar: "Suriye’de,İsrail ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Suriye, İsrail ile anlaşmalar yapmak istiyorsa bu onların işidir." diyerek gerçek yüzünü göstermiştir. Gerçekliklerle alakası olmayan sanal bir dünyayı bu millete pazarlayan bir zümredir bunlar. Bu iktidar: Kurtlar Vadisi göndermeli “video edit” iktidarıdır o kadar. Ne eksik ne fazla.