İsrail’in Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Suriye ve Yemen’den sonra İran’a yönelik saldırıları ve ABD'nin doğrudan savaşa katılımı Türkiye’de tepkilere neden oldu. Filistin dostları, İsrail’in yalnız hareket etmediğini ve saldırıların arkasında küresel emperyalist sistemin bulunduğunu belirterek, hükümetten somut adımlar atmasını talep etti.
Direniş Çadırı tarafından Trabzon’da düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasında, İran’a yönelik saldırıların hedefinin yalnızca bir ülke ya da mezhep olmadığını, esasen ana hedefin Büyük İsrail Projesi olduğu belirtildi.
Basın açıklamasını yapan Alperen Gençosmanoğlu, ABD'nin İran’daki nükleer tesislere yönelik operasyonlarına dikkat çekerek, bu saldırıların küresel sermaye ve sömürgecilik düzeninin bir parçası olduğu vurgulandı.
İktidara açık çağrı: Tüm İlişkiler Derhal Kesilmeli
Gençosmanoğlu açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Türkiye’nin İsrail'le süren ticari ve lojistik ilişkiler “işbirlikçilik” tir ve zulme ortak olmaktır. Zulme ortak olmaktan kurtulmak için özellikle petrol sevkiyatı ve liman kullanımı gibi alanlarda tüm bağlantıların acilen sonlandırılması gerekiyor. Bugün Malezya’nın 2023’te attığı adımların aynısı Türkiye’de de atılmalıdır.
Türkiye topraklarında bulunan NATO üslerinin, özellikle Kürecik Radar Üssü’nün İsrail lehine istihbarat sağladığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu faaliyetlerin derhal durdurulması gerekiyor. Filistin ve İran aleyhine yürütülen hiçbir askeri faaliyete bu topraklarda izin verilmemelidir.
Dayanışma Çağrısı ve Sokaklara Çıkma Mesajı
Açıklamanın sonunda, Türkiye halkına çağrı yapılarak meydanlarda bulunmaya, yaşananları haykırmaya ve emperyalist saldırılara karşı direnişi büyütmeye devam edileceği belirtildi. “Yaşasın küresel intifada” ve “Yaşasın özgürlük mücadelemiz” sloganlarıyla, uluslararası dayanışmanın önemi vurgulandı.