Geçtiğimiz günlerde Meclis'te bir toplantı yapıldı; zirai don olayını araştırmak için kurulmuş bir komisyon. CHP Trabzon Milletvekili Avukat Sibel Suiçmez orada Karadeniz'in çay ve fındık üreticilerinin yaşadığı sıkıntılardan bahsetti. Dedi ki; "Bu insanlar da bu don yüzünden çok zarar gördü, verim düştü.” Ama ne yazık ki, bu durum raporlarda yeterince yer almıyor.
Düşünsenize, devletin ilgili kurumlarının hazırladığı belgelerde, Karadeniz'in en önemli iki ürünü, yani çay ve fındık, ya unutuluyor ya da görmezden geliniyor. İl ve ilçe müdürlükleri nezdinde bile, "Elde veri yok" deniyor. Çiftçinin hali ortada; ama resmi makamlar ellerini ovuşturup bekliyor sanki. Bir tarafta çayda %30-35 verim kaybı var, diğer yanda fındıkta %10 civarı düşüş... Üretici kime derdini anlatacak, hangi kapıyı çalacak, bilmiyoruz. Oysa çiftçi bu toprakların gerçek kahramanı, alın terinin hakkını görmek, en doğal hakki.
Samimi olmak gerekirse, bu durum İçimizi acıtıyor. Sanki büyük şehirlerdeki meseleler daha önemliymiş gibi Karadenizli üreticinin sorunları hep ikinci planda kalıyor. Oysa aynı emek, aynı göz nuru orada da var. Ben buradan sesleniyorum; devletin ilgili birimleri, il ve ilçe müdürlükleri, lütfen biraz daha hassas olun. Çiftçinin mağduriyetini görmezden gelmeyin. Onların yanında olun, destek olun. Çünkü toprakla uğraşanların duası en kutsal olandır, karşılığı da vicdandır.
Bu güzel memleketin her köşesindeki üreticiler, hakkını aramaya devam edecek. Bizler de onların sesi olacağız. Çünkü adalet, sadece büyük şehirlerde değil, Karadeniz'in dağlarında, ovalarında da yeşermeli.